30 Nisan 2013 Salı

Hareketli Oyun Örnekleri


Oyunun Adı: Acıkan Maymun
Uygulanacak Yaş Grubu:3_6
Materyaller: maymun ve muz resimleri
Öğretmen sayışarak çocukların arasından maymun olan çocuğu seçer.diğer çocuklar muz olur.öğretmen çocukların boyunlarına  muz resmi asar,maymun olan çocuğa da maymun resmi asar.Maymunun karnı çok acıkmıştır ve kaçan arkadaşlarını yakalamaya çalışır.Yakaladığı arkadaşının boynundaki muzu  alır,maymun resmini  de arkadaşına vererek oyun böylece devam eder.

Oyunun Adı: Uykucu Horoz
Uygulanacak Yaş Grubu:4_6
Materyaller: yumurta ve horoz maskesi
Tüm çocuklar yumurta olup, yere otururlar. Uyur gibidirler ve gözlerini açmazlar. Öğretmen tek tek başlarına dokunur. Başına dokunulan çocuk, sessizce kalkar ve öğretmenin peşinden gelir. Son çocuk kalana kadar, öğretmen çocukların başlarına dokunarak kaldırır. Sona kalan çocuğun etrafında sessizce halka olunur. Ve birden, “uykucu horoz, uykucu horoz kalk artık!” diye bağırırlar. Uykucu horoz arkadaşlarını yakalamaya çalışır.

Oyunun Adı: Zili Çal
Uygulanacak Yaş Grubu:4_6
Materyaller: zil, balon, top
Tavana içinde zil olan büyük bir balon asılır (çocukların boylarına uygun seviyede).Çocuklara toplar verilir. Çocuklardan toplarını zilli balona atmaları istenir. Zili çaldıran çocuklar alkışlanır. Güvenlik önlemi açısından çocukların bir taraftan topları atmaları sağlanır.

Oyunun Adı: Taşıtların dili
Uygulanacak Yaş Grubu:4_6
Materyaller: -
Çocuklar kendi aralarında 3’erli grup oluştururlar. Kendilerine bir taşıt seçerler ve öğretmenlerine söylerler.Birbirlerinin bellerinden tutarlar.En önde duran sürücü, ortadaki yardımcı, arkadaki ise yolcu olur.Öğretmen, hangi taşıtın adını söylerse o grup taşıtın sesini çıkararak ilerlemeye başlarlar.

Oyunun Adı: Benimle gelir misin?
Uygulanacak Yaş Grubu:4_6
Materyaller: -
Çocuklar oyun alanında büyük bir daire oluştururlar. Yüzleri dairenin içine dönüktür. Aralarından bir ebe seçilir. Ebe dairenin dışında dolaşırken bir çocuğun sırtına dokunur ve ‘Benimle gelir misin?’ der. Sonra dairenin etrafında koşmaya, sıçramaya veya sekerek gitmeye başlar. Dokunulan çocuk ebenin yaptığı hareketleri yaparak ebeyi yakalamaya çalışır. Ebeyi yakalayamazsa ve ebeye dairedeki yerini kaptırırsa o ebe olur.Oyun devam eder


Oyunun Adı: Yılanlı Yol
Uygulanacak Yaş Grubu:4_6
Materyaller: gazete kağıtları
Çocuklara gazete kâğıtları dağıtılır ve her çocuğun gazetelerden yılanlar oluşturacağı söylenir ve çocukların gazete kâğıtlarını uzunlamasına olacak şekilde rulo yaparak yuvarlamaları istenir. Çocukların gazeteden oluşturulmuş yılanları sınıfta yerlere gelişigüzel biçimde atmaları sağlandıktan sonra yılanlarla dolu bir yolda yürüyüşe çıkacağı açıklanır. İsteğe göre hazırlanan yılanlar yerde belirli desenler oluşturacak biçimde de yerleştirilebilir.
Çocukların yılanlara basmadan eğitimcinin verdiği yönergelere göre hareket etmeleri istenir. Örneğin topuk parmak ucu temasıyla yürüme, tek ve \veya çift ayak zıplayarak, sekerek, yılanların üzerlerinden atlayarak ilerleme vb. gibi yönergeler verilebilir.

Oyunun Adı: İtfaiye Oyunu
Uygulanacak Yaş Grubu:4_6
Materyaller: gazete kâğıtları, kartondan ağaçlar, evler
Öğretmen sınıf içerisinde, çeşitli yerlere ev, ağaç vb. resimler asar. Her çocuk itfaiyecidir. Gazete kağıtlarından yapılmış olan hortumları ellerinde tutarlar. Öğretmen teyipden siren sesi çalar. Ve “ çocuklar hepimiz bir itfaiyeciyiz. Şimdi söylediğim yerlere koşarak gidip elimizdeki hortumlarla yangına su sıkarak söndüreceğiz.” der. Öğretmen bakın çocuklar sarı evde yangın çıkmış hadi orya giderek yangını söndürelim.”der. Her çocuk elindeki hortumla söylenen yöne koşarak yangını söndürür. Öğretmen bu şekilde çocukların değişik yerlere giderek söndürmelerini ister. Oyun tüm yerlerdeki yangınlar sönünceye kadar devam eder. En sonunda itfaiyeciler yerlerine geri dönerek hortum ve şapkalarını çıkararak bırakırlar ve yaptıkları görevlerinden dolayı hep birlikte birbirlerini alkışlarlar.


Oyunun Adı: Garson
Uygulanacak Yaş Grubu:4_6
Materyaller: şişe, bardaklar tepsi
Sınıfta uygun boş bir alan açılır. Sandalye ve masalarla iki eşit olanak ve engeller sağlayacak kafe ortamına benzeyen bir parkur hazırlanır. Sayışmaca ile iki çocuk garson seçilir. Ellerini üzerinde şişe veya bardak olan birer tepsi verilir. Parkurun sonunda patronun masası vardır. Bardağı düşürmeden patrona ulaşan galip olur.

Oyunun Adı: Minik Civcivler
Uygulanacak Yaş Grubu:3_6
Materyaller: civciv maskesi
Öğretmen kartondan hazırlamış olduğu civcivleri çocuklara göstererek:”Evet çocuklar bakın burada ki küçük civcivler kaybolmuş. Onları anneleri olan Bayan Tavuk’a götürmemiz gerekiyor. Bunun için yola çıkmamız gerekiyor.”der ve her çocuk civcivlerde alarak yola çıkarlar. Önlerine çıkan dereden atlarlar daha sonra polar kumaştan hazırlanmış çimenliğin üzerinden yuvarlanırlar ve sonunda Bayan Tavuk’un kümesine ulaşırlar. Ancak kümesin girişi alçak ve küçük olduğu için kapıdan sürünerek geçerler. Ve yavruları annelerine bırakırlar. Aynı yoldan dönerler. Herkes birbirini alkışlar.


Pepee Uğur böceği Şarkısı





Kaynaştırma Eğitimi

 
 KAYNAŞTIRMA EĞİTİMİ

  1. Kaynaştırma  Eğitiminin Tanımı ve Amaçları:
Özel eğitim gerektiren bireylerin, yetersizliği olmayan akranları ile birlikte eğitim öğretimlerini, resmi ve okul öncesi, İlköğretim, ortaöğretim ve yaygın eğitim kurumlarında sürdürmeleri esasına dayanan, destek eğitim hizmetlerinin sağlandığı özel eğitim uygulamalarıdır. Kaynaştırma eğitimi, bireyselleştirilmiş eğitim programlarıyla  engelli ve normal çocukların eğitsel ve sosyal yönden bütünleşmelerini sağlama işlemidir.

Kaynaştırma eğitimi ile,
Normal eğitimden yararlanamayan özür ve özelliklerine uygun bir okula ya da sınıfa  yerleştirilmemiş özel eğitime muhtaç çocukların eğitim imkanına kavuşturularak topluma kazandırılmaları,
Özel eğitime muhtaç çocukların, normal çocuklarla sosyal bütünleşmelerinin sağlanması,
Engelli çocukların kendilerini kabul etmeleri ve çevrelerinden de kabul görmelerinin sağlanması amaçlanmaktadır.

  1. Kaynaştırma Eğitimine Alınacak Öğrenciler :
 a)      Zihinsel öğrenme yetersizliği olanlar : Gecikmeli konuşma ve dil gelişimi, sosyal,duygusal ve davranış problemleri ile okuma – yazma ve becerilerin kazanılmasında gecikme bulunanlar.
b)     İşitme yetersizliği olanlar : Az işiten ya da işitme gücünü tamamen yitirmiş olan ve dili kullanmada ve iletişimde yetersizliği bulunanlar.
c)      Ortopedik yetersizliği olanlar : Bir organını ya da fonksiyonunu kaybetmiş; iskelet,eklem, sinir sistemi ve kaslarında bir engel bulunan ancak, sınıfta başkasına bağımlı olmadan kalabilen çocuklardır.
d)     Görme yetersizliği olanlar : Az gören ya da görme gücünü tümüyle yitirmiş bulunanlar
e)  Dil ve konuşma güçlüğü olanlar: Sözel iletişiminde farklı düzey ve biçimlerde ortaya çıkan aksaklıklar nedeniyle dili kullanma, konuşmayı öğrenme ve iletişiminde güçlükler bulunanlar.

İlimizde Kaynaştırma Eğitimine alınan öğrencilerin büyük bir çoğunluğu “Orta Düzeyde Zihinsel Öğrenme Yetersizliği” ve  “Hafif Düzeyde Zihinsel Öğrenme Yetersizliği” olan öğrencilerdir. Diğer yetersizliği olan öğrencilerin zihinsel aktivitelerinde herhangi bir yetersizlik söz konusu değildir. Fiziksel yetersizliklerinden dolayı,  kaynaştırma eğitimine dahil edilirler.

Kaynaştırma, özel eğitim gerektiren bireylerin yetersizliği olmayan akranlarıyla birlikte eğitim öğretimlerini sürdürme esaslarına dayanan, destek eğitim hizmetlerinin sağlandığı özel eğitim uygulamalarıdır.Kaynaştırma uygulamalarında öğretim programları, programın
amaçları bireye uyarlanarak uygulanır, Bireyselleştirilmiş Eğitim Programı ile desteklenir.

       3. Kaynaştırma Eğitimine Alınacak  Hafif ve Orta Düzeyde Zihinsel Öğrenme Yetersizliği Olan Öğrencilerin Özellikleri:

¬Beden gelişimi daha ağır bir gelişim takip eder. Akranlarından daha zayıf ve kuvvetsizdirler.
¬ Görme ve işitme gibi ek bedeni özürlere daha sık rastlanır.
¬ Öğrenme yetersizliği olan çocuklar Psiko-devinimsel alanlarda belirli derecede gerilik gösterirler. Büyük ve küçük kaslarını kullanmada beceriksizlik gösterirler. El- göz koordinasyonunu geç ve güç sağlarlar. Ritimlere uymada güçlük yaşarlar.
¬ Akademik kavramları geç ve güç öğrenirler.
¬ Dikkat süreleri, ilgileri  kısa ve dağınıktır.
¬ Soyut terim,tanım ve kavramları çok geç ve güç anlar ve kavrarlar.
¬ Konuşmaya geç başlarlar. Konuşma gelişimleri zeka gerilik dereceleri ile oranlı olarak yavaş gelişir.
¬ Genelleme yapamazlar. Bu çocuklar kazandıkları bilgileri ilişkilerine göre gruplama ve genelleme yapmada belirli şekilde gerilik gösterirler.
¬ Kazandıkları bilgileri transfer etmekte çok güçlük çekerler.
¬ Gördüklerini ve duyduklarını çabuk unuturlar. Bellekleri zayıftır.
¬ Algıları, kavramları ve tepkileri basittir.
¬ Duygu ve düşüncelerini açık ve bağımsız olarak ifade edemezler.
¬ Yakın çevresindekilerle kolay iletişim kuramazlar.
¬ Sosyal ilişkilerinde grupta daima başkalarına bağlı olmak eğilimindedirler.
¬ Oyun ve toplum kurallarına uymakta zorluk çekerler. Kuralları güç olan oyunlara ve sosyal faaliyetlere katılamazlar.
¬ Sosyal bakımda birçok uyumsuz halleri vardır.
¬ Sosyal ilişkilerinde kendilerini grupta kabul ettirecek becerileri azdır.
¬ Kendilerine güvenemezler, başkalarına dayanmayı tercih ederler,sabırsızdırlar ve kolay cesaretleri kırılır.
¬ Kendi kendilerine bir işe başlama arzusu gösteremezler. Belirli bir amaca yönelmeleri çok nadir görülür.
¬ Duygu ve düşüncelerini ifade etmede birçok duygusal bozukluk gösterirler. Bazen kızıp kırmak, dökmek, bazen de tam bir duyarsızlık şeklinde davranışlar gösterirler.

       4. Kaynaştırma eğitimine alınan zihinsel öğrenme yetersizliği olan öğrencilerin değerlendirilmesi:

Özel Eğitim Yönetmeliğinin 73. Maddesine göre, kaynaştırma uygulamalarında eğitimlerini sürdüren öğrenciler devam ettikleri okulun sınıf geçme ve sınıf yönetmeliğine göre değerlendirilir. Ancak bireysel ve gelişim özellikleri dikkate alınarak, sınavlarda gerekli önlemler alınır ve düzenlemeler yapılır. Değerlendirme de, öncelikle bireyselleştirilmiş eğitim programlarında hedeflerin gerçekleştirilmesi esas alınır.
Zihinsel öğrenme yetersizliği olan öğrencilere, ilköğretimde sınıf tekrarı yaptırılmaz. Ancak, yaşı ve fiziksel gelişimi uygun  öğrenciler, sınıf  öğretmeninin önerisi ve ailelerinin onayı ile birinci sınıfı iki yıl tekrar edebilirler.

İlköğretim programını başarı ile tamamlayanlara diploma, alınan her türlü özel eğitim önlemlerine rağmen, ilköğretim programı, uyarlanmış ilköğretim programının amaçlarını gerçekleştiremeyen öğrencilere öğrenim belgesi verilir.

İlköğretim programı dahilinde, öğrencinin okuma – yazma ve dört işlem becerilerini kazanmış olması esas alınır. Bu becerileri kazanmış ve sosyal yönden gelişmiş olan öğrencilerin değerlendirilmesi okul idaresi, ders öğretmenleri ve rehber öğretmenin görüşü alınarak yapılabilir. Mevcut durum dahilinde kazanılmış becerisi olan öğrencilere diploma, alınan her türlü eğitim önlemine rağmen bu becerileri kazanamayan öğrencilere de öğrenim belgesi verilir.

  1. Kaynaştırma Eğitimine Alınmış Öğrencilerin Eğitiminde Öğretmenlere Öneriler:

Çocuğun bireysel olarak bütün yönleriyle tanınması eğitimin ilk dayanağıdır. Çocuğun zayıf ve gelişmiş yönleri tespit edilmelidir. Çocuk bireysel olarak tanınmalı ve yönlendirilmelidir.
Uygun eğitim- öğretim ortamı hazırlanmalıdır. Çocukla çalışan kimsenin sabırlı ve töleranslı olması gerekir. Çocuğa verilen eğitimde, sık olarak ve zamanında, yerinde ödül uygulanmalıdır.
Eğitimdeki tekrar dönemleri uzatılmalıdır, çünkü bu çocuklar öğrendiklerini çabuk unuturlar. Tekrarların sayısı ve süresi, Çocuğun o bilgiyi ve beceriyi başkasının yardımı olmadan kendi başına yapacağı duruma gelmesi amaçlanarak belirlenmelidir, tekrarların sıkıcı olmamasına ve uygun aralıklarla verilmesine dikkat edilmelidir.
Kendi kendilerine karar verme, kendilerine yön verme zorlukları fazla olduğundan öğretmen ve eğiticilerin kendilerine yön vermesine, uygun kararlar almalarında kendilerine yardımcı olmalarına ihtiyaç duyarlar.
Yaparak ve görerek öğrenirler.Bu çocuklara mümkün olduğu kadar somut ve uygulamalı eğitim ve öğretim yöntemi uygulamak gerekir. Görerek ve yaşayarak öğrenmelerini sağlayacak eğitim teknikleri kullanmak faydalı olacaktır.
Her bilgi, beceri ve alışkanlığın çocuğun o andaki hayatı ve geleceği için anlamlı olması son derece önemlidir. Bu çocuklarda sınırlı olan bu yetenekleri kullanmak gerekir.
Sosyal yaşantılar, sosyal bilgi ve beceriler kazanmaları önemlidir. Mümkün olan her fırsatta normal yaşıtlarıyla ilişki kurmaları sağlanmalıdır. Bazı konularda öğretmenlerinden çok akranlarından  bilgi ve beceri kazanabilirler.
Bu çocukların eğitimleri, eğitimden alınabilecek her sonucu etkiler. Bunun  için anne- baba ile sağlam ilişkiler kurmak, okula alınan önlemleri evde de devam ettirmek, işbirliği yapmak gereklidir.
Öğretilecek bilgi ve beceriler, kazandırılacak alışkanlıkların uygun şekilde parçalara ayrılması ve öğretilmesi uygun olur. Genellikle öğretilecek konuyu beş kademeye ayırmak ve birinci kademeyi iyice öğretildikten sonra ikinci, üçüncü, dördüncü ve beşinciye geçmek uygun olur.
Kazandırılacak bilgi ve beceriler, en basitten en karmaşığa doğru gitmelidir. Çocuğun eğitim-öğretime başladığı zaman, başaracağı seviyeden başlamak gerekir. Bu suretle çocuk ben yapabiliyorum inancı ile yeni adımlar atmaya hazırlanır.

29 Nisan 2013 Pazartesi

ÖZEL EĞİTİM


Özel Eğitim
Özel eğitim her şeyden önce yetersizliği olan bireylere yapılan amaçlı bir müdahaledir. Başarılı bir müdahalenin yetersizliği olan bireyin öğrenme ortamına, okul ve topluma etkin katılımına ket vuran tüm engelleri ortadan kaldırması, o engellerden bireyi koruması ya da o engellerin üstesinden gelmesini sağlaması gerekir. Müdahalenin bu bağlamda üç temel uygulanma biçimi bulunmaktadır. (Heward, 00; Eripek,02).
Önleyici : Önemsiz problemlerin potansiyel oluşturmasını ve yetersizliğe dönüşmesine müdahale etmek. Eğer müdahale çok erken yaşlarda, hatta bazı durumlarda doğum öncesinden başlandığında oldukça başarılı sonuçlar vermektedir. Daha sonraki bölümlerde doğum öncesi nedenler üzerinde durulurken bu konu tartışılacaktır. Özel eğitim açısından yetersizliğe neden olan etmenlerin önlenmesi büyük olasılıkla içinde bulunduğumuz 21. yy da daha da fazla önem kazanacaktır. Çünkü ağır derecede yetersizliği olan çocuklara ne kadar erken müdahale yapılabilirse, yetersizliğin gelişim üzerinde oluşturabileceği olumsuzlukları en aza indirmek olası olmaktadır.
İyileştirici: Öğretim yoluyla yetersizliğin etkilerinin üstesinden gelmek. Bu programlar, genellikle eğitim kurumları ve sosyal hizmet kurumları tarafından uygulanmaktadır. Ülkemizde, Millî Eğitim Bakanlığı ve SHEÇEK’e bağlı kurumlarda bu tür uygulamalar görülmekle birlikte verilen eğitimin ve eğitimi uygulayan bireylerin nitelikleri tartışılması gereken önemli bir sorun olarak önümüzde durmaktadır. İyileştirici müdahalenin hem eğitimsel hem de rehabilitasyon boyutu bulunmaktadır. Bu iki alanın ortak amacının yetersizliği olan bireyin yaşamını daha nitelikli ve bağımsız hale getirmek için onu gerekli becerilerle donatmak ve yaşama uyumunu sağlamaktır.
Ödünleyici :  Bireyin yetersizliğine rağmen başarılı olabilmesini sağlayacak becerilerin ve araçların nasıl kullanılacağını öğretmek. Bu müdahale, yetersizliğine rağmen bireye uygun (Ödünleyici) yeni becerilerin öğretilmesini kapsar. Ödünleyici müdahale ile, yetersizliği olmayan bireylerin gereksinimi olmayan ancak yetersizliği olan bireye öğretildiğinde o bireyin yetersizlikten dolayı sınırlı olan yaşantısını zenginleştiren ve kolaylaştıran becerilerin öğretilmesi kastedilmektedir. Örneğin, öykü 1 deki Bülent’in tekerlekli sandalyeyi kullanmayı öğrenmesi, öykü 2’deki Aslının Braille daktilo ve baston kullanması öğrenmesi.
Öğretim Biçimi olarak Özel Eğitim
Özel eğitimi, genel eğitimden farklı kılan ve onu özel yapan, kimi kapsar, neyi öğretir, nasıl öğretir ve nerede uygulanır sorularının yanıtında yatmaktadır.
Kimi kapsar?
Özel gereksinimi olan, bu özelliğinden dolayı farklı eğitim gereksinimi ancak bireysel olarak planlanmış öğretim programlarıyla karşılanabilen çocukları kapsamaktadır. Bu çocukların eğitimi ya ayrı eğitim ortamlarında ya da birlikte eğitim ortamlarında karşılanmaktadır. Bunlar yerine getirilirken, sınıf öğretmeni, özel eğitim öğretmeni ve ilgili bir çok disiplinler (PDR uzmanı, konuşma terapisti, fizyoterapist gibi) de çalışan uzmanların ailelerle birlikte ortaklaşa kararlar almaları birinci sorumluluklarıdır.
Neyi Öğretir?
Özel eğitim, genel eğitimden içerik yönünden yani nelerin öğretileceği yönünden farklılaşmaktadır. Olağan çocukların kendiliğinden edindikleri becerilerin büyük bir kısmını yetersizlikten etkilenmiş özel gereksinimli çocuklara, yoğun ve sistematik biçimde öğretmek gerekmektedir. Örneğin giyinme, soyunma, yemek yeme becerilerini çocukla, yetişkinleri gözleyerek, taklit ederek öğrenirler. Ancak çocuk yetersizlikten etkilenmiş ise örneğin görme engelli, ya da zihinsel engelli, bu becerilerin öğretilmesi gerekir. Çünkü,  görme engelli çocuk, görmesindeki sınırlılık ya da yokluk nedeni ile gözleme ve taklit etme becerilerini sadece işitsel ve dokunsal uyaranlarla yapabilmekte, görsel uyaranları yetersizliğinden dolayı algılayıp tepki koyamamakta veya taklit edememektedir. Bunun için, giyinme, soyunma, yamak yeme becerilerinin sistematik ve aşamalı öğretilmesi gerekmektedir. Aynı biçimde zihinsel yetersizliği olan çocuk duyu organlarında sınırlılık olmamasına karşın, bu organlarla almış olduğu uyaranları birleştirmede, saklamada ve geri çağırmada yani bilişsel süreçlerdeki yetersizliklerinden dolayı bunları birleştirmede ve kullanmadaki zorluklarından dolayı, bu becerilerin öğretilmesi gerekmektedir.
Bunların yanı sıra, yetersizliğin engelleyici etkilerini önlemek ya da azaltmak için özel gereksinimli çocuklara belli becerilerin de öğretilmesi gerekir. Görme yetersizliği olanlara Braille ile okuma yazmanın öğretilmesine gereksinim duyulurken, gören çocukların böyle bir gereksinimi bulunmamaktadır.
Genel eğitimden özel eğitim ayrıldığı bir diğer nokta ise içeriğin düzenlenişidir. Genel eğitimde içerik ortalama çevresindeki çocuklar için merkezi programlarla belirlenirken, özel eğitimde programın içeriğini çocuğun gereksinimi belirler. (Heward, 00, Eripek,02).
Nasıl öğretir?
Özel eğitim, genel eğitimden kullandığı yöntemler, materyaller, programın uyarlanması ve özelleşmiş ve bireyselleşmiş tekniklerle de ayrılır. Bunu, örneğin işaret yöntemini öğreten özel eğitim öğretmeninin uygulamalarında, ya da ağır derecede zihinsel yetersizliği olan öğrencilerine kavram öğretimi yapan öğretmenin, öğretimde sistematik olarak ipuçlarını azaltmasında gözleyebiliriz . (Eripek, 02) Ancak temel ilkeler açısından bakıldığında özel eğitim öğretmeninin de genel eğitimde görev alan öğretmenlerle aynı öğretim yöntem ve stratejilerini kullandığını söyleyebiliriz. Sadece farklılık, özel eğitim öğretmeninin programları, amaç ve hedefler yönünden öğrenciye göre düzenlemesine olanak sağlayan BEP leri ve BÖP leri uygulamada kullandığı stratejilerdir. Bu konuda ileri de daha kapsamlı bilgiler verilecektir.
Nerede uygulanır?
Özel eğitim yalpığı ya da uygulandığı yere göre de tanımlanmaktadır. Gelişmiş ülkelerde özel gereksinimli çocukların büyük bir kısmı olağan okullarda akranlarıyla birlikte en az kısıtlayıcı kaynaştırma ortamlarında öğretim görmektedirler. Ülkemizde de hafif derecede yetersizliği olan çocukların akranlarıyla birlikte öğretim gördüklerini söyleyebiliriz. Bu çocukların büyük kısmı, durumları eğitsel olarak ortaya konulmadığı için, öğretmenlerin sınıf yönetiminde en çok sorunlarla karlaştığı baş belası çocuklar grubu olarak ele alınmaktadırlar. 573 sayılı Kanun Hükmünde Kararname, hafif ve orta derecede yetersizliği olan çocukların akranlarıyla kaynaştırma ortamında eğitim görmelerine olanak tanıdığı için son yıllarda, Ülkemizde de birlikte eğitim ortamlarında öğretim gören çocuk sayısı artmıştır. MEB 2003 kaynaklarına göre kaynaştırmadaki öğrenci sayısı 30.000 civarındadır. Kaynaştırılan yetersizlikten etkilenmiş çocukların oranı & 6’dır. Ancak, bu ortamlarda uygulanan eğitim, öğretmenlerin yeterlikleri, fiziki ortamlar, çocuklara uygulanan eğitsel tanılama sürecinde gözlenen aksaklıklar, uygulamayı tartışılabilir konuma getirmiştir. Özel gereksinimli çocukların yetersizliklerine göre eğitim ortamlarının düzenlenişinde farklılıklar bulunmaktadır. Bu ortamlar, olağan çocuklarla birlikte eğitim aldıkları en az kısıtlayıcı ortamlardan başlayarak yatılı ayrı özel eğitim kurumlarına kadar gitmektedir. Bu nedenle, Ayrı ve Birlikte eğitim ortamlarını da kapsayan, kurallara göre düzenlenmiş ortamların nasıl olduğunu çizelge biçiminde şöylece belirleyebiliriz. Bu çizelgede eğitim ortamları en az kısıtlayıcı olandan en fazla kısıtlayıcı olana göre sıralanmıştır.
Özel Gereksinimli Öğrencilerin Eğitim Ortamları
Normal Sınıf
Öğrenciler eğitimlerinin çoğunu normal sınıflarda alırlar. Ancak zamanlarının % 21 de destek özel eğitim hizmetleri verilir. Çocuğun sınıf içi ve dışı etkinliklerin tümü özel eğitim kapsamı içinde ele alınır.
Kaynak Oda
Öğrenciler, okul zamanının en az % 21 de en çok % 6 da destek özel eğitim hizmetleri alır. Zamanının geriye kalan kısmında normal sınıfta öğretim görebilir. Bu uygulamaya yarı zamanlı kaynaştırma da denilmektedir.
Ayrı Sınıf ‘Özel Sınıf)
Öğrenciler, okuldaki zamanın % 60 fazlasında özel eğitim ve destek hizmetleri kendileri için düzenlenmiş özel sınıflarda tam zamanlı olarak alırlar. Sadece boş zamanlarda normal sınıflardaki arkadaşları ile kaynaşırlar.
Ayrı Okul
Öğrenciler, okuldaki zamanın % 60 fazlasında özel gereksinimi olan çocuklara yönelik aydı gündüzlü okullarda özel eğitim ve destek hizmetler alırlar. Akranlarıyla ancak okul dışı saatlerde birlikte olmaları söz konusudur. (Yatılı olmayan Fen Liseleri, Görme engelliler, İşitme engelliler okulları).
Yatılı Okul
Öğrenciler, okullardaki zamanlarının % 100 özel gereksinimli çocuklar için açılmış olan yatılı kurumlarda, özel geliştirilmiş programlar, özel yetiştirilmiş personel ve özel donatılmış eğitim ortamlarında alırlar.
Ev/Hastane
Öğrenciler hastanelerde ya da evde özel eğitim alırlar.

Özel eğitim sisteminin desteklendiği öğrencilerdeki durum :
Yukarıda belirtilen özel eğitim hizmetlerinin birey açısından nasıl sonuçlar verdiğine ilişkin çalışmalar ayrı bir program uygulamanın ya da destek özel eğitim vermenin her zaman olumlu bir sonuç ile veremeyebileceği yönünde bulguları olan araştırmalar bulunmaktadır. Bu sonuçlardan bir kısmını şöylece sıralayabiliriz: (Sands, 00)
İlk olarak yetersizlikten etkilenmiş bireyler, etkilenmemiş olan öğrencilere kıyasla daha sık okulu bırakmaktadır.
İzleme çalışmaları yetersizlikten etkilenmiş bireylerin iş ortamına arkadaşlık ortamına, aileden ayrı bağımsız yaşamada ya da eğitim sonrasındaki çevresine uyumda belirli bir uyum yetersizliği gösterdiklerini gözlemlemiştir.
Yetersizlikten etkilenmiş ve okuldan mezun olmuş bireylerin sadece %30-40 kadarı (ABD için verilmiş oran) bir iş sahibi olabilmektedir. Bu işler ise genellikle de özel bir beceri gerektirmeyen yapıya sahiptir.
Yetersizlikten etkilenmiş öğrencilerin (öğrenme güçlüğüne sahip ya da duyuşsal yetersizliği sahip) 3’te biri kadarı okullarını bıraktıktan sonra en az 1 kez tutuklanmışlardır.
Bütün bu olumsuzlukların üstesinden gelebilmek amacıyla okul sisteminin yapısında köklü değişikliklerin yer alması gerektiği vurgulanmaktadır. (Sarı, 02) Bu bağlamda, okulun tüm öğrencileri kapsamı içine alan bütünleştirici bir yapıya ulaşmasını sağlamak amacıyla hedeflerinin ve ilkelerinin yeniden yapılanması gerekmektedir. Bu yapılanmada ki ilkeler şunlardır. (Sands, 00).
Her öğrenci, okulun tüm öğretimsel etkinliklerine katılma hakkına sahiptir.
Öğrencinin hangi akademik, davranışsal, fiziksel ya da iletişimsel kapasitesinde sınırlılıkları olursa olsun, tüm bu özelliklere bağlı olarak her davranışı kabul edilebilir değildir. Her insan tarafından da istenilebilir veya kabul edilebilir olmayabilir.
Okul ortamında öğrencilerin zayıf yönleri desteklenir ve böylelikle öğrenciler zayıf yönlerini güçlendirmek için bir fırsat elde etmiş olurlar.
Okul ortamında öğretmenler yetersizlikten etkilenmiş öğrencilerden fazla sorun yarattıkları ya da uygun olmayan davranışlar sergiledikleri için kurtulmaya çalışmamalıdır. Eğitimin amacı öğrencilerin amaçlarına ulaşmalarına ve ihtiyaçlarını karşılamalarına destek olacak fonksiyonel planlamaları yapmak ve uygulamaktır.
Okul ortamında öğrencilerin amacı okulun amacı haline dönüşür ve bu noktada bir takım çalışması içine girilir.
Okul ortamındaki öğrenmelere birlikte eğitim denilir ve yaşam birlikte öğrenilir.




Etkinlik Örnekleri











Yaz Meyveleri